Güzel ülkemiz 6 şubat günü önce sabaha karşı sonra ise öğlen saatlerinde yakın bölgelerde olan 2 büyük depremle sarsıldı, depremler Erzurum kentinde de hissedildi.
Erzurum Depremlerden Çok Çekti
Erzurum en tehlikeli doğal afetlerden biri belki de birincisi olan depreme yabancı bir kent değil. Cumhuriyet’in kuruluşunun hemen ardından 13 Eylül 2924 yılında 6.8 büyüklüğünde bir deprem yaşandı ve 300 binden fazla bina yıkıldı.
1983 ve 1984 yıllarında ise 6.9 ve 6.4 büyüklüğünde iki depremle daha sarsıldı Erzurum şehri. İki depremde toplamda 500 binden fazla binada az ya da çok deprem hasarı meydana geldi. İnsanlar gibi hayvanlar da canlarını yitirdi bu depremlerde. 28 Mart 2004 yılında da yine bir deprem meydana gelmişti Erzurum’da, ama tabii ne 20. ne de 21. yüzyılda Erzurum merkez üslü depremlerin hiçbiri, ülkemizin 6 Şubat 2023 Pazartesi günü yaşadığı deprem felaketi ile kıyaslanamaz bile.
Türkiye, 6 Şubat 2023 Pazartesi sabaha karşı 4.17’de merkez üssü Şehitkamil, Gaziantep olan ve Kandilli Rasathanesi verilerine göre 7.7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremin etkilerinin ne kadar yıkıcı olduğu güneşin doğup da ortalığın aydınlanması ile birlikte ortaya çıkmaya başladı. Devlet ve sivil toplum örgütleri olayla ilgili tespit çalışmaları yapıp yardımları organize etmeye çalışırken dünyada eşine çok ender rastlanan bir durum yaşandı ve hemen hemen aynı bölgede ikinci bir büyük deprem oldu. Resmi verilere göre 6 Şubat 2023 Pazartesi günü 13.24’te Ekinözü, Kahramanmaraş merkezli Kandilli Rasathanesi verilerine göre 7.6 büyüklüğünde ikinci bir büyük deprem meydana geldi. İkinci depremin ardından ise Türkiye tarihinin en büyük doğal felaketlerinden biri meydana geldi.
Etkileri Hala Tam Bilinmiyor
Depremin ardından ilk saatlerden itibaren Türkiye‘nin her yerinde deprem bölgelerine yardım için çalışmalar başlamış olsa da hem depremin büyüklüğü hem de etkilenen yerlerin çok fazla olması işleri herkes için zorlaştırdı. Bunun üzerine bir de kış şartlarının olumsuz etkileri de düşünülünce ne yazık ki çok kötü görüntüler, mağduriyetler ortaya çıktı. Deprem bölgesinde sayısız bina enkaza dönerken ne yazık ki kayıp insan sayısı henüz tam olarak bilinmiyor. Tüm bunların üzerine bir de depremden kurtulmayı başaranların barınma ve hijyen sorunlar var.
Depremin 5. gününde yavaş yavaş çadır kentler kurulmaya başlanmış olsa da deprem bölgesinde çok ama çok büyük bir hijyen ve tuvalet sorunu söz konusu. İlk andan itibaren gıda konusunda bölgeye çok ciddi bir yardım yapılmış olsa da mevcut durumda bölgenin yardım talepleri de değişmiş durumda. Şu an deprem bölgelerinde en çok ihtiyaç duyulan şey mobil tuvalet ve çadır, konteyner gibi barınma imkanı sağlayacak şeyler. Tüm Türkiye’nin bu bilinçle ve yetkililerin uyarıları doğrultusunda hareket edip yardımlara devam etmesi gerekiyor.